22 Ekim 2016 Cumartesi

Day 39 / 39. Swakopmund (Namibia)

Day 39 / 39. Swakopmund (Namibia)

2016.10.10

Acacia ile birlikte son 5 gun…

Sabah kahvaltidan sonra, araclar bizi aldi ve Kalahari Colu’ne dogru yola ciktik, 15-20 dk. sonra coldeydik, malzemelerimizi edindikten sonra, tepelere dogru tirmanmaya basladik. bir yandan sicak, bir yandan esen col ruzgariyla suratiniza carpan kum ve tasidiginiz board, yukari tirmanisi zorluyor. 

Tepeye vardiktan sonra, kaymaya basladik ancak, istediginiz kadar iyi snowboard yapin, sandboardla alakasi yok. Yonunuzu degistirmek de kaymak da zor, tekrar yukari tirmanis en zoru :D 5-6 tur yapiyoruz. Yukari yuruyerek turmanma sebebi ise; bu etkinligi yayginlastirmamak. Swakopmund, national park ilan edildikten sonra, koruma amacli, etkinliklere limit getirmisler. Sandboard icinse, mevcutta yapan firmalara izin vermisler ancak isi kolaylastirici hicbir ekipmana izin yok. Her seferinde, yukariya yuruyerek tirmanmak istmeyenlerin sayiyi azaltacagini ve bunun da bir koruma saglayacagini dusunuyorlar… Bana sorarsaniz, oraya cikip kaymak isteyen kimseyi bu uygulama durdurmaz ;) 

Sandboard uygulamasi 2 sekilde yapiliyor. Biri bizim yaptigimiz, snowboard gibi ve stand-up olarak adlandiriyorlar, ikincisi yuzustu yatarak boardlar uzerinde hizla asagiya kaydiginiz lay-down. Eger stand-up yaparsaniz beraberinde 3-4 tur da lay-down yapabiliyorsunuz. Acikcasi ben onu goze alamadim, yuzustu asagi 60-80 km/saat hizla inme fikri beni korkuttu, oturarak yapabilirdim ancak yuzustu yapmak istemedim, diger alternatifi de hic sunmadilar, aklima sormak gelmedi. Istesem de belimi zorlardi. Onurtan ikisini de yapti, yuzustu kayilanin da fazlasiyla keyifli oldugunu soyluyor. 

Ogleye kadar kaydiktan sonra araclarin yaninda buz gibi bira ve sandviclerimiz bizi bekliyordu, sanirim en keyifli kismi bu oldu :P otele dondukten sonra, kumlarimizdan arinip, biraz dinlendikten sonra, kahve icmek icin ciktik, Village Cafe, gercekten sevimli ve keyifli bir yer, kahvelerimizden sonra, birrseyler yedik gec saatte. Aksama yine digerleriyle birlikte yemek rezervasyonumuz vardi ancak artik yorgunluktan bayildik ve yemekten bile vazgectik…

Colde yapilabilecek bircok aktivite var, quadbiking, off-road safari, sky-diving bunlardan bazilari. Sky-diving’i dogumgunumde Onurtan hediye etmisti ve hava durumundan dolayi henuz atlayamadik, o yuzden burada tekrar yapmaya heveslenmedik. Ogleden sonra icin quadbiking yapabilecegimizi dusunmustuk ama son anda vazgecip, rahat bir ogleden sonra gecirmeye karar vermistik. En dogrusunu yapmisiz :) Col bizi guzel yordu :)


Yarin, Solitaire’e gidiyoruz.

Day 38 / 38. Spitzkoppe’den Swakopmund’a (Namibia)

Day 38 / 38. Spitzkoppe’den Swakopmund’a (Namibia)

2016.10.09

Swakopmund, Atlantik okyanusunun kenarinda, colle birlesen bir sehir. Sehir mimarisi ilginc (artik mimariden bahsedebiliyoruz), fazlasiyla genis caddelerden gecen arac sayisi parmakla sayilacak kadar az, evler ise en fazla dubleks, hepsi renkli oyuncak evler gibi. Varlikli ailelerin bu bolgede yasadigini tahmin ediyorum. Ogle saatlerinde geldigimiz, bu kez Amanpuri Lodge hostelde yatacagimiz, Swakopmund’da, ogle yemegi icin disari cikiyoruz ve sehri dolasiyoruz. Pazar olmasi nedeniyle restoranlar da dahil cogu yer kapali. Deniz kenarinda yuruyuse cikiyoruz, deniz buz gibi, girilmesi mumkun degil ama ciplak ayak yururken bile ayaklarimiz donuyor. Sahilde uzun bir yuruyusten sonra acik bir restoran buluyoruz, Tug restoran. Deniz urunleri harika, haftallardir yedigimiz ayni tip kamp yemeklerimizden sonra cennet gibi :) Et ve tavuktan bikmistik. 

Aksama digerleriyle bulusup, yine aramizdan ayrilacaklar icin, Napoli restoranta gidiyoruz hep birlikte. Burada da deniz urunlerine saldirdik diyebilirim, lezzetler cok iyi ve fiyatlar inanilmaz ucuz heryerde.


Yarin sabah colde sandboard yapma zamani :D

Day 37 / 37. Etosha National Park’tan Spitzkoppe’ye (Namibia)

Day 37 / 37. Etosha National Park’tan Spitzkoppe’ye (Namibia)

2016.10.08

Kizil kayaliklardan olusan tepelerin cevreledigi bir yer Spitzkoppe. Doga muthis, tercih edenlerle, iki ayri kayalik tepeye tirmandik, ilki baya zorluydu, ikincisinde gunu batirdik. 

Afrika’da gun, her yerde baska guzel batiyor / doguyor. 

Gunduz ne kadar sicaksa, gece bir o kadar soguktu, ama issizligin ortasinda gokyuzu yine muhtesemdi, yildizlari en yogun burada gorduk sanirim. 

En ilkel kamptaydik, Spitzkoppe Comunity Kamp, bir tuvalet cukurundan baska hic bir sey olmayan bombos doganin ortasinda… Ilk kez dusumuz ya da suyumuz yoktu. Cole giderek yaklasiyoruz ve iklim bize kendini daha cok hissettiriryor.. 

Yarin Swakopmund…

Day 36 / 36. Etosha National Park (Namibia)

Day 36 / 36. Etosha National Park (Namibia)

2016.10.07

Sabah erken, gun dogumuyla birlikte, game drive’a (safari) ciktik. Bir avlanmaya sahit olur muyuz dedik olmadi, ama Masai sozunu tuttu :D Yavrulari bulamasak da bir aslan surusu bulduk. 8 aslan! Uzunca sure onlari izledik, basta yatiyorlardi ileride, sonra hep birlikte bize dogru yurumeye basladilar, muhtesemdi, 2 erkek 6 disi aslan, truck’in etrafindan, bizimle gozgoze yuruyup gittiler, takip ettik, bekledik ama avlanmadilar :D 36. gundeyiz ve sayisini hatirlayamayacagim kadar cok aslan gorduk, ama oyle bir hayvan ki, hepimiz istisnasiz, gordugumuz tum hayvanlarda heyecanimizi kaybetmisken ve hatta bazilarini gormekten sikilmisken, aslan gormek hala cok buyuk heyecan! Cunku o Kral! He is the king!

Bugun, rhino’ya (gergedan) doyduk, hatta oyle ki, heyecanla gormeyi bekledigimiz rhino’yu gorunce, “aa tamam yine rhino, aslan yok mu?” der hale geldik :D Fillere de oyle yapiyoruz artik :D Simariklik diz boyu :D Gorduklerimiz hep siyah rhino’ydu, beyaz rhino pek gorunmezmis ortalikta, biz de gormedik zaten kendisini :) 

Ogleden sonraki game drive’a (safari) katilmadik, onun yerine, waterhall’da oturup gelenleri izlemek paha bicilemez. Ama once, yine birikmis camasir yiginiyla bir imtihan vermemiz gerekiyor :( 

Neredeyse 2 sirt cantasinin tamamini yikiyoruz elde :/ sonrasinda kendimizi havuza atip, birer soguk birayla serinliyoruz.
Aksam yemekten sonra gece safarisi var :D Olmayan yeri oldurdu Onurtan ve katilabildik. :D Senin yontemi kullandim diyor, yer yok dediklerinde :D “Az once buradan cikan, karimdi, eger yer bulamazsam beni aslanlara atar” demis :D Ogrendi cekirge :D 

Gece safarisine gelince; yine bir av olmadi, yine rhino, oryx, fil ve uzaktan uyuyan aslan gorduk. Fikrimi sorarsaniz, gece safari deneyimi evet guzel ama, gereksizdi. Waterhall’da oturmak cok daha keyifli! 


Donuste gittik baktik ama yine rhino’lar ve zurafalar vardi, onlar susuzluklarini gidersin, bize uyku zamani…

Day 35 / 35. Windhoek ‘den Etosha National Park’a (Namibia)

Day 35 / 35. Windhoek ‘den Etosha National Park’a (Namibia)

2016.10.06

Etosha, en buyuk national park’lardan birisi Afrika’da. Ogleden sonra, Etosha’ya variyoruz, dogruca safariye basliyoruz. Bu kez, kendi Truck’imizla yapiyoruz safari’yi, burada diger overland turlar da kendi truck’lariyla safaride. Sanirim sebep, maliyet diye dusunuyoruz, cunku Maja, sirketin proseduru oldugunu ve kendisinin de bir aciklamasi olmadigini anlatiyor. 

Ve hedefi vuruyoruz ilk Rhino’muzu (gergedan) goruyoruz! :D Etosha, su anda en yuksek sezonunu yasiyor tum hayvanlar icin, ozellikle de bizim big 5’i (buyuk 5’li) tamamlamak icin heyecanla bekledigimiz, siyah ve beyaz gergedanlarin en cok bulundugu bolge, bu donemde ise, gergedanlarin da bolgede en yuksek sezonu :) 

Kisa bir surusten sonra, tam aslanlari ve ilk kez gorecegimiz yavrulari bulmusken Masai, ani bir donus karari aliyor. Arkadaslardan bir kaci yol boyunca hastalanmisti, dun yediklerimize bagladik ama cogunluk saglamdik, rahatsizlananlardan biri, onde Masai’nin yaninda oturuyordu, kotulesince kampa donduk. Masai cok uzgundu :) yarin size o aslanlari tekrar bulacagim deyip durdu tum aksam :) Donmekte hakliydi ama kendini kotu hissetti :) Buradan cikaracagimiz sonuc; yerel hayvanlar, bazi bunyelere dokunuyor, aman dikkat! :D

Kamp yerimiz, Okakuejo. Kapm alani national parkin icerisinde ve hemen sinirinda, bir waterhall (su birikintisi / kucuk golet) var. Vahsi hayvanlar oraya su icmeye geliyorlar, cennete dustuk sanirim :D Karsilarina oturup, tas yigma duvarin ardindan sessizce onlari izleyebiliyorsunuz tum gun ve gece, tripodlarinizi kurup fotograf cekebilirsiniz, cesit cesit, gergedanlar gidiyor, zurafalar geliyor, onlar gidiyor, aslanlar geliyor.. 

Ve biz de, gunu baTirmaya waterhall’a geciyoruz…

Bugun, 3 sene once, Onurtan’in evlenme teklif ettigi gun, benim aklimdan cikmis tamamen, ayin-gunun farkinda degilim :) Dun gece Joe’s Beer House’ dan sampanya almis gizlice Onurtan, Laura saklamis, gormustum siseyi ama aklima bile gelmedi, zaten Laura gostermisti, ‘Mathias’in, benim cantaya atti, tasiyorum' diye soylenerek guzel rol kesmisti :D 

Waterhall’da, muhtesem gun batiminda, rhino’larin (gergedan) esliginde, birlikte kutladik 3. yilimizi :) Planlasak boyle bir aksama denk getiremezdik :)) Gun, surprizlerle ve waterhall’un sessiz ziyaretcilerini izleyerek, bir ruyanin parcasi gibi, huzurla bitti…


Gece, buyuk bir gurultuyle cadirdan firladik! Aslan! Sesi duymanizi isterdim, cadirimiz waterhall’dan uzakta ve aslan da waterhall’dan uzakta, muhtemelen avlaniyordu, ama o kukremeyi duymanizi gercekten isterdim. Neden ona ‘Kral’ dendigini o sesi duyduktan sonra anladik :D Bildiginiz gokyuzunu titretti o kukremeyle! Kostuk waterhall’a ama goremedik, karanlikta biryerlerde avlaniyordu muhtemelen. Aksam uzeri biz dustayken, gelmis waterhall’a bir aslan, su icmeye, herkes izlemis, biz kacirdik :/ onu bekledik tum gece, kendini gostermedi, ama, o kukreme hafizamdan silinmez daha da :)) 

Day 34 / 34. Ghanzi’den (Botswana) Windhoek ‘e (Namibia)

Day 34 / 34. Ghanzi’den (Botswana) Windhoek ‘e (Namibia)

2016.10.05

Merhaba,

Botswana’dan ayrilma vakti.. Bugun Namibia’ya geciyoruz. Ilk durak Windhoek, baskenti.   

Bati’ya ve Guney’e indikce sehirlesme ve medeniyet kendini gostermeye basliyor. Windhoek, bildigimiz sehirler gibi, alisveris merkezi, supermarketi, supermarketlerdeki urun genisligi ve tanidik markalar, insanlar bakimli ve giyimine ozen gosteriyor, kadinlarin arabalari var ve kullaniyorlar :) Evet bu kisim ilgimi cekti cunku, yanlis hatirlamiyorsam, sanirim Botswna- Maun’da da gormustum,  burada da dikkatimi cekti, oncesinde, kadinlarin arac kullanmasini birakin, insanlarin ozel araci olmasi da ilgincti, olanlara ise hurda diyebiliriz. Farkettim ki, belki de sehirlesmenin ve medeniyetin simgelerinden biri olabilir, kadinlarin arac sahibi olmalari ve kendi araclarini kullanmalari... 

Kamp yerimiz, Urban Kamp, guzel, hava cok sicak ama artik genelde sicak suyumuz var kamplarda ve minik kuvet havuzlar :D benim ilgimi ceken kisim sicak su ;)

Aksam, unlu Joe’s Beer House’da yer ayirttik hep birlikte, yemege gidecegiz. Joe’s Beer House’un ozelligi; Zebra, Oryx, Springbox, Kudu, Timsah, Salyangoz vb. tum Afrika hayvanlarini yiyebiliyorsunuz. Afrika’da hayvanseverligim yalan oldu, Zebra yemem dedim ama Onurtan’in tabagindan tadina baktim, ve kendim de Oryx, Springbox ve Kudu yedim. Norvec-Tromso’da Ren Geyigini sirf vicdanim icin yememistim ama yine Onurtan’in tabagindan tadina bakmistim, vicdanli da olsam, merakima engel olamadigim bir gercek. Burada ise mideye goturdum hepsini. Tadlarina gelince; oncelikle, Oryx, Springbox ve Kudu, aslinda geyik degiller ama ben geyikgillerden diyorum onlara, tarif edebilmek icin. Springbox, en begendigimiz oldu, Oryx fena degil, ama Kudu’yu sevmedik, tavsiye etmiyorum. Zebra’ da favorilerden. Onurtan, timsahin tadina bakti ama begenmedi, onermiyoruz. Daha once Zambia’da pizza icerisinde yemistim ben, o fena degildi, cok ozel bir tadi yoktu ama yerim yine olsa, burada ana yemek olarak gelen tabaktan tadina baktiginda hoslanmadi. Salyangoz yaygin burada ama hayatta denemem ;) Ona yorumumuz yok :)


Icecek olarak, South Africa saraplari ve lager biralara devam. Burada Windhoek birasini iciyoruz genelde. Yemekten sonra devam ediyorsaniz Amarula shot’lar olmazsa olmazimiz ;)

11 Ekim 2016 Salı

Day 33 / 33. Maun’dan Ghanzi’ye (Botswana)

Day 33 / 33. Maun’dan Ghanzi’ye (Botswana)

2016.10.04

Ghanzi’de yine yerel bir kamp alanindayiz, cok sicak.. Ghanzi Trailblazers..Dogu Afrika’dan sonra gittigimiz cogu kampta havuz adi altinda minik bi kuvet olarak adlandirdigim havuzlar vardi. Burada’da bizi aracla alip bir havuza gotureceklerdi, girmeye hic niyetim olmasa da, mirin kirin, kamp alaninda sicakta yapacak birsey olmayinca atladik truck’a (kamyonet). Bu kez herkes kamyonetin arkasinda gitmesi gerekirkeghanzi n ben ana kralice modunda on koltukta keyfimi surdum, sagolsun sakatlik :D Neyse havuz diye getirdikleri yer, kaynak suyuyla yapay gol cikmasin mi?Kim tutar beni, sonunda atladim ben de suya :D keyifliydi.. cocuklar gibi sendik!

Aksam uzeri, Bushmen’ menlerle (yerliler) yuruyuse ciktik, sifali otlari anlattilar, geleneklerini gosterdiler. En son bel ve sirt agrisi icin, insanin belini kesip (derin bir kesik) , toprak altindan cikardiklari bir kokle tedaviyi anlatti yasli adam. Belimi gosterdim, korsemle birlike. Kiyamadi. Bakislari acidi bana :) Inceledi, hem belimi, hem korseyi, tercumana birseyler soyledi, cevirmedi. Sordum ne diyor diye; eski zamanda olsaydi keserdim onu demis, ama cevap bekler gibi soruyordu, tercuman cevirmedi ama bana beni kesmeyi teklif etti sanirim adam :D Onurtan atladi zaten; al kes napiyaosan yap diye hemen hatunu satis :D neyse, kestirmem! ama adamcagiz kiyamadi onu gordum! Aksama ates basinda danslarini izledik, herhangi bir salonda sunulmus modern dans gosterisiyle esdeger, yerel danslarindan uyarladiklari gosteri, Kenya’daki gibi turistik 5 dk.lik gorsel show’dan ote izlenesi, keyif alinasiydi. 


Gecenin devami, tum samanyolunu ve dahasini gorebildigimiz, uzerimizden kayan yildizlarin altinda, ates basinda, yudumladigimiz  sarapla devam etti :)