22 Ekim 2016 Cumartesi

Day 35 / 35. Windhoek ‘den Etosha National Park’a (Namibia)

Day 35 / 35. Windhoek ‘den Etosha National Park’a (Namibia)

2016.10.06

Etosha, en buyuk national park’lardan birisi Afrika’da. Ogleden sonra, Etosha’ya variyoruz, dogruca safariye basliyoruz. Bu kez, kendi Truck’imizla yapiyoruz safari’yi, burada diger overland turlar da kendi truck’lariyla safaride. Sanirim sebep, maliyet diye dusunuyoruz, cunku Maja, sirketin proseduru oldugunu ve kendisinin de bir aciklamasi olmadigini anlatiyor. 

Ve hedefi vuruyoruz ilk Rhino’muzu (gergedan) goruyoruz! :D Etosha, su anda en yuksek sezonunu yasiyor tum hayvanlar icin, ozellikle de bizim big 5’i (buyuk 5’li) tamamlamak icin heyecanla bekledigimiz, siyah ve beyaz gergedanlarin en cok bulundugu bolge, bu donemde ise, gergedanlarin da bolgede en yuksek sezonu :) 

Kisa bir surusten sonra, tam aslanlari ve ilk kez gorecegimiz yavrulari bulmusken Masai, ani bir donus karari aliyor. Arkadaslardan bir kaci yol boyunca hastalanmisti, dun yediklerimize bagladik ama cogunluk saglamdik, rahatsizlananlardan biri, onde Masai’nin yaninda oturuyordu, kotulesince kampa donduk. Masai cok uzgundu :) yarin size o aslanlari tekrar bulacagim deyip durdu tum aksam :) Donmekte hakliydi ama kendini kotu hissetti :) Buradan cikaracagimiz sonuc; yerel hayvanlar, bazi bunyelere dokunuyor, aman dikkat! :D

Kamp yerimiz, Okakuejo. Kapm alani national parkin icerisinde ve hemen sinirinda, bir waterhall (su birikintisi / kucuk golet) var. Vahsi hayvanlar oraya su icmeye geliyorlar, cennete dustuk sanirim :D Karsilarina oturup, tas yigma duvarin ardindan sessizce onlari izleyebiliyorsunuz tum gun ve gece, tripodlarinizi kurup fotograf cekebilirsiniz, cesit cesit, gergedanlar gidiyor, zurafalar geliyor, onlar gidiyor, aslanlar geliyor.. 

Ve biz de, gunu baTirmaya waterhall’a geciyoruz…

Bugun, 3 sene once, Onurtan’in evlenme teklif ettigi gun, benim aklimdan cikmis tamamen, ayin-gunun farkinda degilim :) Dun gece Joe’s Beer House’ dan sampanya almis gizlice Onurtan, Laura saklamis, gormustum siseyi ama aklima bile gelmedi, zaten Laura gostermisti, ‘Mathias’in, benim cantaya atti, tasiyorum' diye soylenerek guzel rol kesmisti :D 

Waterhall’da, muhtesem gun batiminda, rhino’larin (gergedan) esliginde, birlikte kutladik 3. yilimizi :) Planlasak boyle bir aksama denk getiremezdik :)) Gun, surprizlerle ve waterhall’un sessiz ziyaretcilerini izleyerek, bir ruyanin parcasi gibi, huzurla bitti…


Gece, buyuk bir gurultuyle cadirdan firladik! Aslan! Sesi duymanizi isterdim, cadirimiz waterhall’dan uzakta ve aslan da waterhall’dan uzakta, muhtemelen avlaniyordu, ama o kukremeyi duymanizi gercekten isterdim. Neden ona ‘Kral’ dendigini o sesi duyduktan sonra anladik :D Bildiginiz gokyuzunu titretti o kukremeyle! Kostuk waterhall’a ama goremedik, karanlikta biryerlerde avlaniyordu muhtemelen. Aksam uzeri biz dustayken, gelmis waterhall’a bir aslan, su icmeye, herkes izlemis, biz kacirdik :/ onu bekledik tum gece, kendini gostermedi, ama, o kukreme hafizamdan silinmez daha da :)) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder